Halidi Nakşibendi Tarikatının Kurucusu: Şeyh Halid…
Asıl adı: Ebu’lBeha Ziyauddin Halid b. Ahmed b. Hüseyin eşŞehruzuri elKürdi(1) .
Türkiye ise O’nu ‘Mevlana Halidi Bağdadi’, ‘Şeyh Halid’, ‘Mevlana Halid’, ‘Halidi Bağdadi’ isimleriyle tanıyor.
Doğum tarihi net değil…1768 ila 1779 arasındaki bir tarihte dünyaya geldiği yazılmış.
‘Hangi yıl doğmuştur’ derseniz, 1777 söylenebilir çünkü aynı kaynaklar vefatı öncesinde “ömrümüz 50’ye ulaşmıştır” dediği rivayet edilerek bu tarihe referans veriyor.
HAKKINDA ÇOK AZ ESER VAR
Soy ağacı da net değil… Baba adı Hüseyin ama hepsi bu.
Soyu Hz. Osman’a dayanıyor.
Ameli açıdan Şafii, itikaden Eş’ari mezheplerine mensup, tarikaten Nakşbendi ve meşreben Müceddi olduğu biliniyor)(2).
İşte soy geçmişiyle ilgili de tüm bilinenler bu.
KAYNAKLAR SINIRLI
Şeyh Halid’i bize anlatan kaynaklar oldukça sınırlı:
Dr. Butrus Abu Manneh(3) ’in bu konuda özel çalışmaları var.
Manneh, Şeyh Halid’in biyografisinin ilk kez müridi Bağdatlı Muhammed İbn Süleyman tarafından yazılmış oluğunu ve bu biyografinin onun yaşamıyla ilgili diğer tüm eserlere kaynaklık ettiğini ileri sürüyor(4) . Bu tez doğruysa eğer, Şeyh Halid’in genel profili şu:
SÜLEYMANİYELİ ŞEYH HALİD
‘Asıl adı Ebü’lBeha Diyaüddin Halid b. Ahmed b. Hüseyin eşŞehrezuri’dir.
Soyu baba tarafından Hz. Osman’a dayandığı için kendisine ‘Osmani’ denilmiştir.
‘Efendimiz, büyüğümüz’ manasına gelen ‘Mevlana’ ismiyle tanınmıştır.
Babası ‘Şeşengüşt(altı parmak) lakabıyla tanınan Pir Mikail kamil bir velidir. Mevlana Halid’in yetişmesinde babasının büyük emeği geçmiştir. Annesi ise, hem hayatı hem de asaleti ile bu bölgede tanınan büyük veli Pir Hızır Fatımi’nin soyundadır, anne tarafından nesebi Ehli Beyt’e kadar uzanır(5).’
Ve bu sınırları kaynaklar gerçekten de hep aynı profili çiziyor:
'Mevlana Halid’in –kuddise surruhu nesbesi(bağı), Halid b. Ahmed b. Hüseyin b. Ali b. Abdullah b. Hüseyin b. Taha elOsmani’dir. Nesebi, halk arasında Şeşengoşt(altı parmaklı) lakabıyla meşhur kamil veli Pir Mikail’e –kuddise sırruhu dayanır. Bunların neseplerinin de haya ve ihsankaynağı, iki nur sahibi üçüncü halife Osman b. Affan elEmevi elKureşi’ye –radıyallahu anh ulaştığı bilinmektedir(6)’ .
İşte Şeyh Halid bu.
ÇOK ÖNEMLİ BİR ZAT
Şeyh Halid çok önemli bir zat.
Böylesi büyük bir zatın tek bir biyografi ile tanıtılışı insanı düşündürüyor.
İnanç dünyasında tam iki yüz yıllık mührü var.
Siyaset dünyası ise tam yüzyıl…
Onun halifeleri eliyle seçilmiş, ülkemiz siyasetine damga vurmuş onlarca büyük siyasetçi var, Özal gibi, Erbakan gibi, Cindoruk gibi... Emin Çölaşan anlatıyor(7):
‘ÜNLÜ SİYASETÇİLER’
‘Aynı yıllarda İTÜ’de Turgut ve Korkut dışında Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Mehmet Turgut gibi öğrenciler de okuyor. Sülü, Turgut’tan üç sınıf büyük… Turgut, Sülü’nün kardeşi Şevket’le sınıf arkadaşı…
Bir gün geliyor ve Turgut İTÜ’den elektrik yüksek mühendisi olarak mezun oluyor. Devletten burslu olduğu için mecburi hizmeti vardır ve bu nedenle Ankara’da Elektrik İşleri Etüt İdaresi’ne(EİEİ) giriyor. Korkut da inşaat yüksek mühendisi olarak okulu bitiriyor. Onun da mecburi hizmeti var ve bu nedenle Devlet Su İşleri’ne giriyor.
MARŞAL YARDIMI
Yıl 1955…
Türkiye’ye Amerikan yardımı yapılıyor. Bunun adına Marshall yardımı diyorlar
Ülkemize bu amaçla uzmanlar gelmeye başlıyor. Marshall yardımından verilen paranın bir bölümü de enerji, sektörü için harcanıyor. O günlerde Türkiye’de enerji ile ilgili tek kuruluş, Turgut’un mühendis olarak çalışmakta olduğu EİEİ…
Korkut Özal, mühendisti. Devlet Su İşleri’nde çalışıyordu. 1957’de, mesleki bilgi ve görgüsünü geliştirmesi için devlet eliyle ABD’ye gönderildi. Daha önce abisi Turgut Özal da gitmişti.Gittiği yer, ABD’nin Utah eyaleti.
MORMONLAR
Orada Mormonlarla tanıştı; Allah’a ve İsa’ya inanan, Hıristiyan, bir çeşit tarikat üyeleri. Mormonların bilinen kendilerine misyonerlik yapmak faaliyeti dışında, bir özelliği daha vardı; para. Tarikatın güçlenmesinin paradan geçtiğine inanıyorlardı: ‘Bağlı olduğun dinsel hareketin güçlenmesi ve yayılması için, mutlaka paraya ve siyasal güce sahip olacaksın. Aksi halde başarılı olamazsın.’
%10 TARİKATA GELİR
‘Müslümanlıkla bir benzer yönleri daha var; çok kadınla evlilik, bu tarikatta serbest ancak Amerikan yasaları buna izin vermediği için, çok evlilik yapmaları mümkün olmuyor.
Her Mormon’un temel görevlerinde biri de, gelirlerinin yüzde 10’nu tarikata vermek yanında, iki yıl süreyle Misyonerlik yapıp tarikata yeni Mormonlar kazandırabilmek.
Milyonlarca Mormon, Amerika’da para gücü en yüksek düzeyde olan insanlar…
ÖZAL'DA BÜYÜK DEĞİŞİM
İşte Korkut Özal…Bir ABD yolculuğu bakınız nasıl inanç dünyasını değiştirebiliyor:
‘Türkiye’den din kitapları istetir. Bir ara yanına Fehim Adak gelir. Onu da devlet yollamıştır… Fehim Adak o günlerde dincidir… Ve Korkut, Amerika’da Müslümanlığı keşfetmeye başlar.’
GERÇEK BİR MÜSLÜMAN
Türkiye’ye döndüğü zaman, gerçek bir Müslüman olmuştur!
İlk iş olarak karısı Müjgan hanımı örter… Sonra da annesi Hafize hanımı.
Artık karşımızda bambaşka bir Korkut vardır. Gerçi o günlerde Özal biraderleri hiç kimse tanımaz ama olsun. Korkut değişmiştir. Kulaklarında her Mormonların bir öğüdü vardır ve bunu hiç unutmayacaktır: ‘Bağlı olduğun dinsel hareketin güçlenmesi ve yayılması için, mutlaka paraya ve siyasi güce sahip olacaksın. Aksi halde başarılı olamazsın’.
ABD DÖNÜŞÜ TARİKATA GEÇİŞ
Bu görüşü, bu sözü Turgut’a aktarır. Turgut ona hak verir.
Korkut Amerika’ya gidinceye kadar, dincilikte Turgut daha ileridir. Dönüşte Korkut, Turgut’u geçmiştir… Ve hidayete ermesinde Mormonların çok büyük rolü olmuştur.
ÖZALLAR DEĞİŞİYOR
Şimdi… Artık ailenin din yönünden en önde gelen bireyi artık Korkut olmuştu. 1950’li yılların sonlarında, Atatürkçü annesi Hafize hanımı örtmeyi başarmıştı. Örtmekle de kalmamış, Alevi kökenli annesini Sünni yapıp Nakşibendi tarikatına sokmuştu. Tarikata Korkut, karısı ve Hafize hanımla birlikte Turgut da girmişti. Daha sonra küçük birader Yusuf ortaya çıkacak ve tarikata o da girecektir’.
HALİDİ NAKŞİBENDİ TARİKATI
İnanç dünyası işte böyle değişen Özal, inanılmaz bir şekilde kendisini tarikatın içinde buluveriyor… Düşünseniz Özal’ın annesi Alevi idi, ama oğlu bu Tarikata girince Nakşi olmuştu. Altın Silsile Şeyh Halid’in önemini şöyle vurguluyor:
‘BABAN EMİRLİĞİ’
‘Halid, Osmanlı yönetiminde, Musul vilayetine bağlı Baban Emirliği’nin bir köyü olan Karadağ’da doğdu. Mezhep olarak Şafii; tarikat ve meşrep olarak ise Nakşibendi’dir. Nakşibendi tarikatının Halidiyye kolunun kurucusudur. Bu süreç, Hindistan’a gidip Nakşibendi Şeyhi Abdullah Dehlevi’den icazet almasıyla başlamış, önce Irak kuzeyine, ardından Anadolu ve bölge coğrafyasına yayılmıştır. Nakşibendi alimlerinin yazdıkları silsilede ki ‘Altın Silsile’ olarak tanınır. Mevlana Halidi Bağdadi üçüncü silsilenin 30’ncu ve son sırasında yer alır(8).’
SONUÇ
Halidi Nakşi tarikatı incelenmesi gereken çok önemli bir dini yapıdır. Kısa sürede Ortadoğu coğrafyasına yayılmış ve Anadolu’da bir güç haline gelmiştir. İlginçtir, Osmanlı’ya ilk isyan eden şeyh bu tarikatta yetişmiştir, Şeyh Ubeydullah(1880).
Osmanlı Birinci Dünya harbine girerken de Doğu Anadolu’da isyan tertipleyen şeyh de bu tarikatın şeyhidir; Molla Selim, Bitlis, 1914.
Belki Anadolu için en çarpıcı olanı, bu tarikatın önemli halifelerinden biri de Mesud Barzani’nin amcası Şeyh Abduselam Barzani’dir. Ve bu tarikatta yetişen şeyhler kurutuluş savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında devlete karşı isyan etmişlerdir; Şeyh Said, Şeyh Abdulkadir, Şeyh Abdullah…
Tekkelerin kapatılmasıyla birlikte yer altına inen bu yapı, sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten siyasi, ticari ve akademik kadrolar da yetiştirmiştir. Sonuç olarak hala varlığını sürdüren bu tarikat her yönüyle incelenmeyi hak ediyor.
Erdal Sarızeybek
Yararlanılan Kaynaklar:
1. Mehmet Kubat, Mevlana Halidi Bağdadi, s. 41, Hikmetevi Yayınları, Mart2014.
2. Dr. Abdurrahman Memiş, Mevlana Halidi Bağdai Hazretleri, s. 12, Nasihat Yayınları, Ankara2014.
3. Butrus Abu Manneh: Aslen Filistin asıllı bir Arap olup İsrail vatandaşıdır. Doktorasını Oxford Üniversitesi’nde tamamladı(1971). Hayfa ve Kudüs Hebrew Üniversitelerinde çalıştı. Çalışma alanı Ortadoğu, özellikle Tanzimat dönemi Osmanlı Tarihi’dir. Halen NakşibendiHalidilik üzerine çalışmalarını sürdürmektedir.
4. Dr. Butrus Abu Manneh, 19’ncu Yy Başlarında Osmanlı’da Nakşi Müceddidilik”, makale, çev. Hür Mahmut Yücer, Tasavvuf Dergisi, Sayı 12, Ankara 2004.
5. Halidiye Risalesi, ‘Mevlana Halidi Bağdadi’, s. 9, Semerkand Yayınları, 2011.
6. ElHac Hasan Şükrü, Şemsü’ş Şumüs, s. 19, Semerkand Yayınları, 2011.
7. Emin Çölaşan, Turgut Nereye Koşuyor, s. 13, Tekin Yayınevi, 1989.
8. Necmeddin B. Muhammed Nakşibendi, Altın Silsile, s. 25., Semerkand Yayınları, 2011.